© Manisa Net Haber 2020

AKP Manisa Milletvekili Özkan çoklu baro sistemini savundu

AKP Manisa Milletvekili Av. Mehmet Ali Özkan, çoklu baro sisteminin son birkaç hafta veya birkaç aydır gündemde olmadığını, bunun yıllardır çeşitli platformlarda tartışıldığını belirtti.

AKP Manisa Milletvekili Av. Mehmet Ali Özkan, bir internet sitesinin canlı yayın konuğu oldu. Özkan programda, çoklu baro sistemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Çoklu baro sisteminin son birkaç hafta veya birkaç aydır gündemde olmadığını, yıllardır çeşitli platformlarda, özellikle hukukçular arasında, barolar arasında tartışıldığını kaydeden Özkan, “Ben geçmişte birçok baro başkanının çoklu baro sistemine geçilmesi yönündeki beyanlarını hatırlıyorum. Üye sayıları özellikle büyükşehirlerde 46 binlere kadar ulaşan barolarımız var. Bu konu son birkaç aydır kamuoyunun gündemini daha yoğun meşgul etmeye başladı. Bu süreçte partimizin de gündemine geldi. Meclis grubumuzun gündemine geldi. Bizim 5 grup başkanımızın 4’ü hukukçu kökenlidir. Her biri uzun yıllar kendi şehirlerinde avukatlık yapmış, hukuk camiasının içinden gelen isimler. Yine partimizde 50 kadar hukukçu milletvekilimiz var. Bu konu parti içinde de defalarca konuşulan bir konuydu. Grup Başkanvekilimiz Cahit Özkan öncülüğünde ilk etapta Türkiye’deki hukuk dernekleriyle, hukuk alanında çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarıyla bu konular tartışıldı. Daha sonra Barolar Birliğiyle görüşüldü. Bundan 20-25 gün kadar önce yine Grup Başkanvekilimiz Cahit Özkan tarafından Türkiye’deki tüm baro başkanları yani 80 baro başkanı, Barolar Birliği Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri TBMM’ye davet edildi bu konunun tartışılması, görüşülmesi için. Bu davete Barolar Birliği Başkanı ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte 30-32 kadar baro başkanı karşılık verdi. TBMM’de bir araya gelindi ve bu konu tartışıldı. Uzun görüşmeler yapıldı ve ortaya bir kanun teklifi metni çıktı. Bu metinden sonra grup başkanvekillerimiz diğer partilerin grup başkanvekilleriyle de görüştü. Cumhur İttifakımızın ortağı olan MHP'le de bu konular görüşüldü. Sonuçta Türkiye’de üye sayısı 5 binden fazla olan barolarda en az 2 bin üyenin bir araya gelmesi kaydıyla birden fazla baro kurulmasına imkan sağlayan bir teklif metni ortaya çıktı. Bu teklifte geçtiğimiz hafta Adalet Komisyonunda 4 gün boyunca çok uzun, çok kapsamlı görüşmeler neticesinde komisyonda kabul edildi. Önümüzdeki haftalarda belki yarın meclise gelecek ve orada da gerekli görüşmeler yapılacak ve sonunda da kanaatim kanunlaşacaktır.” dedi.

“Yeni baro kurmak aslında zorlaştırılıyor”

Yeni sistemle baroların siyasallaşmasının gündeme gelebileceği yönündeki bir soruyu da cevaplayan Özkan, “Barolar geçmişte yeterince siyasallaştılar. Özellikle büyükşehirlerdeki baroların geçmişte de bugün de siyasi fikirlerini beyan ettiklerini biliyoruz. Bundan gocunmuyoruz da. Baroların önemli görevleri vardır. İhlalleri gündeme getirmişlerdir. Varsa bir takım ihlaller, çözümü noktasında da katkı sağlamışlardır. Çoklu baro geldiğinde, ‘Barolar siyasallaşacak’ ‘Barolarda uç gruplar oluşacak’ gibi görüşlere ben katılmıyorum. Niye katılmıyorum çünkü çoklu baro kurulması bir kere üye sayısı en az 5 bin olan barolara tanınıyor. Türkiye’de şu an itibariyle İstanbul, Ankara ve İzmir’de 5 binden fazla üyesi olan baromuz var. Bunun yanında en az da 2 bin üyenin biraraya gelmesi kaydıyla ve 2 bin üyenin birlikte başvuruda bulunması kaydıyla baro kurulmasına imkan tanınıyor. Yani baro kurmak aslında oldukça zorlaştırılıyor. Üye sayısının 2 binin altına düşmesi halinde de 6 ay içinde yeniden üye sayısını 2 bine tamamlaması şartı öngörülüyor. Tamamlayamadığı takdirde de kurulan yeni baronun feshedileceği öngörülüyor. Ben bu tür yaklaşımların doğru olduğuna katılmıyorum" diye konuştu.

Barolar Birliğinde çoğulculuk sağlanacak

Yeni sistemle birlikte nelerin değişip değişmeyeceğinden de bahseden Özkan, avukatlık mesleğinde pratikte çok da değişen bir şey olmayacağını ancak baroların barolar birliğindeki temsilinde adaletin sağlanacağını belirterek şunları söyledi:
"Her baro başkanı Barolar Birliğinde delege oluyor ve bunun yanında her 300 üyeye bir delege veriyor. Bu aslında çoğulcu değil, çoğunlukçu bir sisteme de götürüyor bizi. Çünkü o zaman 46 bin üyeli İstanbul Barosu yanına bir iki baroyu da aldığında Barolar Birliğini istediği gibi şekillendirebiliyor. Biz burada her baronun 3 üye ve bir başkanla temsil edilmesini sağlayarak bir anlamda çoğulculuğu da sağlamış oluyoruz. Avukatlık mesleğinin icrasında pratikte aslında değişen bir şey olmayacak. Hiçbir avukat arkadaşımız herhangi bir barodan ayrılma yada bir baroya üye olma noktasında kesinlikle bir zorlamayla, ısrarla karşılaşamaz. Bu tamamen demokratik teamüllerle, avukat arkadaşlarımızın kendi istekleriyle verecekleri bir karardır.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER