© Manisa Net Haber 2020

CHP’li Başevirgen, "Böbreğini satmak isteyenlerin sayısı yüzde 5 bin arttı"

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, yaşanan derin ekonomik kriz karşısında sürekli eriyen gelir nedeniyle vatandaşların borçla yaşamak zorunda kaldığını ve borcunu ödeyebilmek için böbreğini satmak isteyenlerin sayısının bir yılda yüzde 5 bin arttığını söyledi.

Hayat pahalılığı ve yoksulluktan bunalan yurttaşların bir kısmının çareyi böbrek satmakta bulduğunu ifade eden Başevirgen,  “Geçen yıl borçlarından bunalan yurttaşların, sosyal medyada açılan gruplarda böbreklerini ve karaciğerlerini satmak istediği ortaya çıkmış, ‘Böbrek ve organ arayanlar’ isimli grupta yurttaşlar kendi organlarını satışa çıkarmıştı. 2022 mart ayında arama motorlarında “böbreğimi satmak istiyorum” başlığı ile yapılan aramalar yüzde 400 artmışken bu yılın Nisan ayı itibariyle bu sayı tam yüzde 5 bin arttı. Zor durumda olduğunu söyleyen bu kişiler sağlıklı olduklarını, her yere gelebileceklerini ifade ediyor ve gruba yazdıkları ilanlarda şu ifadeleri kullanıyorlar ;

 •V.K.: Maddi sıkıntılardan dolayı karaciğer veya böbrek bağışı yapmak istiyorum lütfen ciddi olanlar yazsın hiçbir sağlık sorunum yoktur.

•C.A.: Karaciğer bağışı yapılır. Sigara ve alkol kesinlikle kullanmamaktayım. Sağlık konusunda bir sorunum yoktur, lütfen ciddi olanlar dönüş sağlasınlar. Seyahat konusunda bir sorunum yoktur.

C.K. : “Maddi imkânsızlıklar yüzünden buna mecbur kaldım. Çok fazla kredi borcum var. Çalışmak istiyorum, aylardır iş arıyorum ama bulamadım. Çok çaresiz durumdayım.”

•A.Ş.: B (+) kan grubum. Böbreğimi paylaşmak istiyorum. Ciddi olan yazsın sadece lütfen.

•B.B.: B (+) böbrek bağış yapabilirim. Pasaport var ilgilenen varsa özelden yazabilir. Yer sorun değil her yere gelirim.

•Ç.C.: A (+) böbreğimi acil olarak satmak zorundayım. Kan grubu uyanlar lütfen dönüş yapsın. Allah arayanların da vermek isteyenlerin de yardımcısı olsun. Lütfen yönlendirebilecek olan varsa komisyonda veririm hiç önemli değil.

 “Organ sattıran acı tablo”

 Son aylarda aralıksız bir büyüme eğilimi sergileyen vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının, 24 – 31 Mart haftasında 44 milyar lira daha artarak 1 trilyon 896 milyar liraya kadar  çıktığını söyleyen Başevirgen, vatandaşlara organ sattıran acı tablonun verilerini paylaştı.

 Başevirgen, “Halkın sırtındaki borç yükü giderek artıyor. Yüksek enflasyon ve Türk Lirası'ndaki değer kaybıyla ekonomik krizin ortasında kalan vatandaşlar borçlanarak geçinmeye çalışıyor. İhtiyaçlarını karşılamak için tüketici kredileri ve kredi kartlarına sarılan vatandaşların borçları da her geçen gün katlanarak artıyor. Vatandaşların banka borçlarında yılbaşından bu yana 322 milyar liralık artış yaşandı. Bu borcunun 1 trilyon 310 milyar lirası bireysel kredilerinden, 585 milyar lirası da kredi kartı borç bakiyelerinden kaynaklanıyor. Son hafta tüketici kredilerinde 18,7 milyar liralık, kredi kartı borçlarında ise 25,5 milyar liralık artış oldu. Başta yiyecek olmak üzere gündelik harcamaların ağırlıkla kartla yapılması, geliri rutin harcamalarına yetmeyen hanelerin, gelecekteki gelirlerini şimdiden tüketmek zorunda kaldıklarını gösteriyor. Risk merkezinin verilerine göre bu yılın ilk iki ayında 141 bin 802 kişi bireysek kredi borcunu, 115 bin 485 vatandaş ise kredi kartı borcunu ödeyemediği için bankalar tarafından icra takibine alındı. Hem kredi kartı hem de bireysel kredisi yüzünden takibe alınanlar tek kişi sayıldığında 214 bin 939 kişi ocak ve şubat aylarında bankalar tarafından icraya verildi. Bankalar tarafından önceki beş yıllık dönemde icraya verildikleri halde borçları devam edenlerin sayısı ise 3 milyon 865 bin 446 kişi olarak açıklandı. Borç batağı iyice derinleşiyor.” Dedi.

 “21. Yüzyılda halkı böbreklerini satacak hale getirdiler”

 Risk merkezinin verilerine göre bu yılın ilk iki ayında 141 bin 802 kişinin bireysel kredi borcunu, 115 bin 485 kişinin ise kredi kartı borcunu ödeyemediği için bankalar tarafından icra takibine alındığını söyleyen Başevirgen,  “AKP iktidarları döneminde vatandaş her geçen gün biraz daha yoksullaştı. İktidarın izlediği yanlış ekonomik politikalarla vatandaş devasa bir borç yükü ile karşı karşıya. Bolluk ülkesi yokluk ülkesi oldu. 21. yüzyılda halkı, böbreklerini satacak hale getiren bu iktidardan kurtulmamıza ise çok az kaldı. 14 Mayıs’tan sonra yoksulluğun son bulduğu bir Türkiye’de huzur ve güven içinde yaşayacağız” diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER