Manisa’da Vestel protestosu
Manisa Kadın Meclisi üyeleri, Türkiye ile birlikte Manisa’nın da uzun süredir gündeminde olan, covid-19’a bağlı işçi ölümlerinin yaşandığı Vestel’i protesto etmek amacıyla Manisa Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü binasının önünde basın açıklaması yaptı. Vestel’de 4 yıldır görev yapan Yeliz Kurt’un, yaşadıkları sürece ilişkin anlattıkları ise fabrikanın yeterince önlem almadığını gözler önüne serdi.
Vestel’in üretim fabrikasında çalışan işçi ailelerinin ve bir çok işçinin kendilerini aradığını ifade eden Manisa Kadın Meclisi, işçilerin tepkilerini dile getirmek amacıyla basın açıklaması yapmaya gerek duyduklarını ifade etti.
“MADEM Kİ ÖNLEM ALDIK DİYORLAR, ÖLÜMLER NEDEN YAŞANIYOR’’
Manisa Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nün önünde toplanan yaklaşık 10 kadın meclisi üyesi adına açıklamada bulunan Kadın Meclisi üyesi Semiha Hasgör, Vestel’de yaşanan covid-19 vakalarıyla ilgili sosyal medyada çok paylaşımların yaşandığını ve bir çok işçi ailesi ile işçinin kendilerine ulaşarak yaşananlarla ilgili şikayetlerde bulunduğunu ifade etti.
Kadın Meclisi üyesi Hasgör yaptığı açıklamada, “Aylardır ufak tefek şikayetleri duyuyorduk. Ancak son günlerde hem sosyal medyada şikayetler konuşulmaya başladı. Manisa tabip Odası yaptığı açıklamada Vestel’deki vaka sayısının 1000 olduğunu ifade etti. Ayrıca iddialara göre 8 işçinin Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiği belirtiliyor. Bize ‘Siz bunları nereden biliyorsunuz diye soruyorlar. Bunları fabrikada çalışan arkadaşlarımızdan,akrabalarımızdan, ailelerin ve işçilerin bile ulaşmasından biliyoruz. Fabrikada yaklaşık 20 bin işçi çalışıyor. Herkesin bir akrabası bu fabrikada çalışıyor.
Vestel corona önlemleriyle ilgi fabrikanın belgesinin bulunduğu ifade ediyor. Biz buna inanmıyoruz. Madem ki ciddi önlemler alınıyor, TSE belgeli önlemleri uyguluyorsunuz. O zaman neden işçiler ölüyor, vaka sayısı neden artıyor. Bütün bunların cevabını vermesini beklerken başka açıklama yapıyorlar. Vestel işçileri artık ölmek istemiyoruz diye haykırıyorlar. Manisa’da 10 tane milletvekili var. Fabrikada olanlarla ilgili neden bir açıklaması yok. Ama meclis tatilde işçiler ölüyor meclis tatilde.’’ diye konuştu.
“KİMSEYE SÖYLMEYİN DİYE BASKI YAPILIYOR’’ İDDİASI
Kadın Meclisi üyesi Büşra Seyhan ise Vestel’de gerekli tedbirlerin alınmadığını iddia ederek, fabrikada Covid-19 testi pozitif çıkan işçilere de ‘Sakın kimseye söylemeyin’ diye baskı yapıldığını iddia etti.
Kadın Meclisi üyesi Büşra Seyhan, fabrikada işçilerin molasın 12 saat zorunlu olarak çalıştırıldığını da iddia ederek, “Covid-19 testi pozitif çıkanlara ‘kimseye söylemeyin’ diye baskı yapılıyor. İşçilerin yemek ve çay molası yasaklanıyor. İşçiler molasız olarak günde 12 saat çalıştırılıyor. Bize bunu nereden bildiğimizi soruyorlar. Biz bunların kadın meclise ulaşan işçiler ve aileleri sayesinde biliyoruz. Çünkü bu ülkenin bakanlık veya kurumlarına değil bizlere güveniyorlar.
Tüm bunlar açığa çıkmasın diye, işçilere kendi gruplarında Vestel ile ilgili olumlu mesajlar paylaşılması için baskı yapılıyor. Hatta hazırlanmış mesajlar verip kopyala-yapıştır yorumlar yapmaya zorluyorlar. Kadınlar, işçiler bu çalışma koşulları altında, baskılarla konuşamaz, susar zannediyorlar. Elbette ki işçiler sessiz kalmıyor, sessiz kalmıyoruz.’’ Diye konuştu.
“ZORUNLU OLMAYAN ÜRETİM DURDURULMALI’’
Kadın Meclisi üyesi Büşra Seyhan açıklamasının son kısmında, Vestel’de zorunlu olmayan üretimin belli bir süre durdurularak ara verilmesi gerektiği ve tüm işçilere Covid-19 testinin yapılması gerektiği çağrısında bulundu.
Seyhan açıklamasının son kısmında şu ifadelere yer verdi;
“Öncelikli olarak zorunlu olmayan üretim durdurulmalıdır. Tüm işçiler ücretli izne gönderilmeli ve Covid-19 testi yapılmalıdır. Ancak işçiler için tüm tedbirler alındıktan, fabrika dezenfekte edildikten sonra üretime tekrar devam edilmelidir. Sadece yöneticilerin çalışma alanları değil, tüm üretim ve çalışma alanları dezenfekte edilmelidir.Çalışma saatleri 8 saate düşürülmelidir. Beslenme ve mola hakları sağlanmalıdır.’’
KADIN İŞÇİ YAŞADIKLARINI ANLATTI
Kadın Meclisi’nin eyleminde yer alan ve 4 yıldır Vestel’de çalışan Yeliz Kurt yaşadıklarını Sözcü’ye anlattı.
Corona’nın Türkiye’de yayılmaya başladığı ilk günlerde fabrikada bir takım önlemlerin alındığını, ancak 1 Haziran tarihinden itibaren başlayan normalleşme sürecinden sonra vaka sayılarında artış yaşandığını iddia eden fabrika işçisi Yeliz Kurt yaptığı açıklama,
“Corona başladığı ilk günlerde bir takım önlemler alınmaktaydı. Ama normalleşme sürecine geçildikten sonra fabrikada vakalar giderek artmaya başladı. Yaşanan vaka artışı ile birlikte ölümlerde arkada arkaya duyulmaya başladı. Fabrika yönetiminin önlem aldık dedikleri şey işçinin çayını ve kahvesini içmesine engel olmak. İstihkakı olan yemek hakkını 4 aydır ekmek arası olarak vermek ve bununla 12 saat çalışmaya mecbur etmek. Sağlık açısından düşünmek gerekir. Corona virüsle mücadelenin en önemli şartlarından bir tanesi sağlık beslenmek ve dinlenmek. Ancak fabrikada doğru dürüst beslenmeden hiç aralıksız, bayram günleri de dâhil günde 12 saat çalıştırılmaktayız.’’ dedi.
Fabrikada kendi çalıştığı bölümde 7 arkadaşının Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini iddia eden fabrika işçisi Kurt,
“Sosyal mesafeye fabrika içinde olabildiğince dikkat edilmeye çalışılsa da üretim alanlarına inip de kimse bakmıyor. Çünkü üretim alanlarında dip dibe çalışıyoruz. Soyunma dolaplarında dip dibe giyiniyoruz. Ancak ne yazık ki gerekli önlemler alınmamakta fabrikada. Benim çalıştığım bölümde 7 diye biliyoruz. Biz arkadaşlarımızı tanıyoruz ve biliyoruz. Ölen arkadaşlarımızı tanıyoruz.’’ dedi.
Yorum Yazın